Bakan Tunç’un konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“TBMM Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in rahatsızlığı hepimizi derinden üzdü. Öncelikle kendisine acil şifalar diliyoruz. Geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Doktorlar, önceki güne göre durumunun daha iyi olduğunu ifade ediyorlar. İnşallah sağlığına bir an önce kavuşur. Bütün temennimiz budur.

Yarın saat 14.00’te DEM Parti heyetiyle Adalet Bakanlığı’ndan randevulaşmıştık. Terörsüz Türkiye süreci kapsamında ifade edecekleri hususlar vardı. Bu hususları bizlerle paylaşacaklardı. Ama tabii Sırrı Süreyya Bey’in rahatsızlığı nedeniyle bunu biraz ötelemek durumunda kaldık.

Odaklandığımız tüm nokta şu anda elbette ki Sırrı Süreyya Önder’in sağlığına kavuşması. Bir an önce eski haline gelmesi ve aramıza katılmasıdır.

Kendisi gerçekten uzlaşmacı kişiliğiyle bu sürece önemli katkılar veriyordu. Terörsüz Türkiye’ye inanan bir kişiydi. Bu konuda da önemli çalışmaları başlatmışlardı.

Yargı Reformu Strateji Belgemizde belirlediğimiz 264 hedef var. Bu hedefleri belli bir takvime bağlamış durumdayız. Bu uygulama takvimi gereğince yasal düzenleme gerektiren hususları, teknik çalışmaları, taslakları biz milletvekillerimize arz edeceğiz. Yine uygulamadan kaynaklanan hususları zaten idari kararlarla gerçekleştirmenin gayreti içerisinde olmaya devam edeceğiz.

Ceza adaleti dediğimiz zaman tabii sadece infaz aşaması değil. Soruşturma yani delillerin toplanma aşaması, kovuşturma aşaması, yargılama dediğimiz kısım ve sonrasında da infaz aşaması. Üçü de birbirinden değerli aşamalar. Bu üç aşamanın da tek amacı, ceza adaletini sağlamak, toplumu suçtan korumak ve suçla mücadele etmek, toplumsal barış ve huzuru sağlamak. Dolayısıyla yargı paketimizde hem soruşturma aşamasıyla ilgili hem de infaz aşamasıyla ve kovuşturma aşamasıyla ilgili bazı düzenlemeler olacak. Şu anda teknik çalışma devam ediyor.

Özellikle kamuoyunda af olarak değerlendirilen husus bir kere yanlış bir anlaşılma. Burada herhangi bir af söz konusu değil. Böyle bir gündemimiz de söz konusu değil. Burada özellikle Ceza İnfaz Kanunu’nda yapılacak olan düzenlemeler, cezaevlerindeki şartlarla ilgilidir.

55 bin kişinin affedileceği şeklindeki değerlendirme doğru değil. Kovid izni vardı. 2023’ün 31 Temmuz’unda bu sona ermişti. Kovid zamanında 3 yıl boyunca açık cezaevindeki hükümlüler, izne gönderilmişti. Kapalıdaki hükümlüler de 3 yıl erken açık cezaevine çıkarak oradaki Kovid tehlikesini, sağlık riskini ortadan kaldırmaya yönelik bir düzenlemeyi Meclisimiz yapmıştı.   

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 38. Olağan Kurultay’ına ilişkin şikayetleri yine CHP’nin delegeleri yapmıştı. Birtakım ifadeler ve iddia edilen menfaat sağlamayla ilgili konular varsa bunları tespit edecek olan elbette ki Cumhuriyet Başsavcılığıdır.

Dün akşam bazı sosyal medya mecralarında maalesef dezenformasyon amaçlı, halkı yanıltıcı bilgiyi yayma suçunu teşkil edebilecek nitelikte paylaşımlar oldu. Bunlar doğru değil. Burada özellikle yargı sürecini, hakimlerin, savcıların neyi yapacağını sosyal medyadaki gazeteciler ya da kimlerse bu paylaşımları yapanlar, onlarla paylaşacak durumda değiller. Yargı, kendi mecrasında yürür.”